top of page

EÄŸitmen: Tülin Etyemez Schimberg

​

Süreç: Tek gün toplam 3 saat

​

Kayıt ve Bilgi Ä°çin: Tülin Etyemez Schimberg 0532 515 13 58

​

Not: EÄŸitim sonunda katılım sertifikası verilecektir.

​

​

Yaşam ile Ölümün Tangosu

Ölmek, Ölüm, Keder ve Yas Tutmak

Üzerine Bir Çalışma

​

Bu çalışma ölen kiÅŸiler bedenlerinden ayrılsa bile ruhsal varlığın enerjisinin ve baÄŸlantısının bir süre daha dünya ile devam ettiÄŸi üzerinedir. KiÅŸi bedenini terk ettiÄŸinde ölümünü fark etmesi zaman alabiliyor ya da yakınlarının üzüntüsü ve enerjisi onun ruhsal yoluna devam etmesini zorlaÅŸtırabiliyor.

 

Yıllar geçmesine raÄŸmen ölen yakınlarımızın arkasından uzun yıllar yas tutabiliyoruz. Bir parçamız belki bu ölen sevdiÄŸimiz yakınımızla birlikte kayboluyor.

 

O nedenle de bu kaybedilen parçanın tekrar yerine geri alınması geride kalan yas tutan kiÅŸiler için önemli hale geliyor.

ÖrneÄŸin, bir kiÅŸi öldüÄŸünde geride tamamlanmamış konular kalırsa, o etkiler kiÅŸinin bu yaÅŸamında da etkilerini sürdürmeye devam ediyor. GeçmiÅŸ yaÅŸamların bu etkileri hem bedende hem de ÅŸuursal alan içinde yer bulabiliyor. GeçmiÅŸ yaÅŸam çalışması ile bu yaÅŸamlara geri dönüp artık o yaÅŸamda olunmadığı, geçmiÅŸ yaÅŸamdaki o bedenin artık öldüÄŸü idrak edildiÄŸinde, geçmiÅŸ yaÅŸamdaki ölümün etkisi bu beden üzerinden kalkıyor ve sadece bir anı haline dönüÅŸüyor. Özellikle de savaÅŸ sırasında ölenlerde bu tür travmalar bir sonraki yaÅŸamlara enerjisini yoÄŸun ÅŸekilde aktarabiliyor.

​

Özellikle yakınlarımızda insanlar çok ani ÅŸekilde öldüklerinde onlara ne veda edebilmiÅŸ olabiliyoruz, ne yasımızı ifade edebiliyoruz ne de kızgınlığımız geçmiÅŸ oluyor. Yapılan bazı sembolik törenler bu tür duyguların dışlaÅŸması için yardımcı olabiliyor. Hem fiziksel bedende, hem de ÅŸuur seviyesinde bizler bu törenler içinde duygular dışlaÅŸtığında, bedenden bu enerji salınıyor ve her ÅŸeyin artık geride kaldığı ve tamamlandığı idraki yaÅŸanabiliyor. Ayrıca bir kiÅŸi öldüÄŸünde ÅŸok içinde olabilir. Ä°nsanlar özellikle doÄŸal bir ölüm süreci yaÅŸamadıklarında bazı aÅŸamalara büyük ihtiyaç duyuyorlar.

​

Bu çalışmada, hem bu tür karşılaşılan vakalara örnekler veriyoruz, hem de gruba beden ve ruh baÄŸlantısının en çok bedende hissedildiÄŸi ve en az hissedildiÄŸi noktalar üzerine yoÄŸunlaşılan bir çalışma yaptırıyoruz. An farkındalığını artırıcı bir meditasyonla çalışma bütünleÅŸtiriyoruz.

​

Ä°ÅŸte size bu çalışmadan bazı kesitler:

​

“DoÄŸmak ve ölmeye hazırlanmak -bu yaÅŸama giriÅŸ ve bu yaÅŸamdan ayrılış- ruhsal varlık ve beden için en yoÄŸun olaylardır. Varlıktan bedene doÄŸru yapılan dansta, çocuÄŸun ruhu onun yeni bir bedenle özdeÅŸleÅŸmesinin baÅŸlama zamanına dek annesinin mevcudiyeti içinde oyalanır, doÄŸum öncesindeki bedenine girip, çıkar. Varlık düzeyindeki bedenlenme genellikle korkutucu türden bir deneyimdir. Bu bir alçalış, envolüsyon anıdır. Varlık, belirli bir ‘karmik paket’le gelip, belirli bir dünya zamanı için bir bedenle özdeÅŸleÅŸir.

Ölmek ise genellikle fiziksel kiÅŸi tarafından bir belirsizlik olarak deneyimlenir: Ayrılacağınızı bilirsiniz ama acaba nereye gideceksinizdir? Bu bir yükseliÅŸ, evülasyon anıdır: fiziÄŸe yönelimli özdeÅŸleÅŸmeyi terk ediÅŸ.

​

Beden ile ruhsal varlığın dansı, cezbediliÅŸ ve mücadeleyle ve arada bir uzaklaÅŸmalarla bezeli bir tango gibidir. YaÅŸamak ve ölmek, sona yaklaşırken bedene bir girip bir çıkmak bedenin iÅŸlevlerini giderek daha çok gevÅŸetir. Bazıları için korkutucu ama pek çokları için huzurlu olan ölüm, ruhsal varlık açısından bir rahatlama olarak deneyimlenebilirken beden açısından bir tehdit olarak algılanır. Ölmekte olan kiÅŸi beden ile özdeÅŸleÅŸmesini kesmeyi ve varlık ile -genellikle unutulmuÅŸ olan- özdeÅŸleÅŸmesini yenilemeyi öÄŸrenmek zorundadır. Ölümün yaÅŸamın giderek yaklaÅŸan sonunun mantıklı bir sonucu olduÄŸu, doÄŸal bir geçiÅŸ olduÄŸu anlaşıldığı takdirde ölüm, ‘Öte taraftaki yuvaya varmak’ tarzında deneyimlenebilir. Varlık -ölüm sürecinin son günlerinde pek çok kopmuÅŸ parçasını olabildiÄŸince bir araya getirmekteyken- bu dünyayı terk etmeye doÄŸru harekete geçmiÅŸtir.

​

Bir kaza, kalp krizi veya cinayete kurban gitmek gibi ani bir ölüm bu hazırlığa imkan vermez. Tango yapma fırsatı kaçırılmıştır ve varlık bilinci, bu yaÅŸama bir girip bir çıkmak ÅŸeklindeki dans sürecini kendi başına tamamlamak zorunda kalır. Bu ise, daha çok zaman gerektirebilir. Ölen kiÅŸiye hitap etmek için zaman ayırdığımız takdirde, ölümünden sonra (kayıp) bir can halinde kalıp oyalanışı derhal sona erecektir. Dünya üstünde yaÅŸamaya devam edenler, ölen yakınlarının hoÅŸçakal demesine, bu yaÅŸamı arkalarında bırakıp, gerçekten bitirmelerine yardım etmeyi öÄŸrenirlerken kendileri de kayıplarıyla, bu ölümle ve ölümün onlarla uyandırdığı duygularla baÅŸa çıkmayı öÄŸreneceklerdir.

​

Saygılı bir anlayışla hazırlanan bu atölye çalışması yas tutmak ve vedalaÅŸmak amacıyla düzenlenen törensel bir yapıya sahiptir ve özenli bir ÅŸekilde çalışma becerileriyle ve teknikleriyle bezenmiÅŸtir. Ä°htiyaç duyulan sözlerin ve duyguların ifade edilmesiyle, ölen yakınlara son bir kez seslenmekle, düÅŸünce ve enerji alışveriÅŸi yapmakla birlikte yas tutma sürecinin iÅŸleyip tamamlanmasına ÅŸans verilmiÅŸ olur ve anıların yaÅŸamaya baÅŸlayabilir. Her vedalaÅŸma, bir anının yaÅŸamaya baÅŸlaması demektir. Yeni yaÄŸan karın güzel ama kısa ömürlü oluÅŸu gibi, insane hayatı da güzel ve bazen çok kısa sürelidir. Kazalar olur ve sonuçlarını hayatta kalanlar yaÅŸar ve çeker.

 

Bu atölye çalışmasına katılanlar, ölen yakınlarını tanımış olma mutluluÄŸunu kabullenmeyi ve sıkışıp kalmış duygularını, kayıplarla yavaÅŸ da olsa baÅŸa çıkmalarına yardımcı olacak enerji akışına dönüÅŸtürmeyi öÄŸrenecekler.

​

Varlık düzeyinden bakılınca kayıplar çok farklı bir anlama sahiptir ve farklı yorumlanır. Ama bizler ÅŸimdi ve burada yaÅŸamaktayız; keder acı verir ve yas tutmak zordur. Bu tören, bu konuda bizlere destek saÄŸlayabilir.

​

Bu yaÅŸamdan ayrılışın birden fazla yanı vardır: Ayrılan, yani ölen kiÅŸi bunu kabullenmeli, yaÅŸamı bırakıp, hoÅŸçakalın demeyi öÄŸrenmelidir. Arkada kalanlar, yani ölmekte olan kiÅŸini yakınları ise bunu kabullenmeli, onun gitmesine izin verip, hoÅŸçakal demeyi öÄŸrenmelidir. Onun gitmesine izin vermedikleri takdirde, ölmekte olan kiÅŸi dünyadan tam anlamıyla ayrılamaz…”

​

Bu atölye çalışmasında ilk olarak ölme sürecini ele alıyoruz. Regresyon Uygulamasının odak noktasını oluÅŸturan deneyimler açısından bakıldığında, ölüm süreci; hem ölmekte olan kiÅŸi hem de o sırada yakınında olanlar tarafından korkutucu gibi görünen birkaç aÅŸamada gerçek doÄŸasıyla ve hatta güzelliÄŸiyle deneyimlenebilir. Ölmekte olanlar genellikle sanrılar görmektedir. Genelde bu sırada onlara verilen ilaçlar daha çok sanrıya yol açmaktadır. Bu durum ise hem hasta hem de yakınları için akıl karıştırıcıdır. 

​

Ölmekte olan kiÅŸilerle yaÅŸanan deneyimler, can bilincinin ilaçlarla uyuÅŸturulmayıp, sürece capcanlı dahil olacak halde kalmasının gerektiÄŸini göstermektedir. Bu ise, derin bir uykunun bir kiÅŸinin yaÅŸam savaşını sonlandırmak için tercih edilecek bir yöntem olmadığını göstermektedir. Öyleyse ne yapmalı? Soluma uygulaması bunlardan biridir ve anlayış da güven yaratır. 

​

“Yardımcı olacak ÅŸeylerden biri de, bir insan ölmekteyken neler olduÄŸuna dair daha iyi bir anlayış edinmektir. Bu yaÅŸamda güvenmeyi öÄŸrenmiÅŸ olduÄŸumuz referans noktasıyla, yani bedenle özdeÅŸleÅŸmeden vazgeçilmelidir. Bunu yapmak cesaret gerektirir. Varlıkla özdeÅŸleÅŸme genellikle unutulmuÅŸ ve özellikle Batı’da büyük ölçüde ihmal edilmiÅŸ durumdadır; DoÄŸu’da ise yoga ve meditasyon gibi uygulamalar bu baÄŸlantıyı hep canlı tutar. Ölmekle ilgili en iyi haber, canla baÄŸlantıyı hiç kaybetmemiÅŸ oluÅŸumuzdur.

 

Ruhsal varlık her zaman oradadır. Bedene bir baÄŸlantı kurup, bir bu baÄŸlantıyı keserek sürdürülen dansta, soluk alıp veriÅŸ varlığın ne yapmakta olduÄŸunu açıkça göstermektedir: Bu bedeni kesinkes terk etmeye hazırlanış. Ä°nsanların korkmasına ÅŸaÅŸmamalı çünkü neler olduÄŸunu anlamıyorlar! Ölmekte olanların soluk alıp veriÅŸine ve canlarının yapacağı yolculuÄŸu anlamalarına yardımcı olmak güven oluÅŸmasını saÄŸlar ve beraberinde huzuru getirir. Huzur içinde ölmek bu yaklaşımın hedefidir.

 

Romalıların ‘Ars Moriendi’ dedikleri ölme sanatı gerçekten de bir sanattır ve kısmen de olsa öÄŸrenilebilir. Ayrılmasından önce ve hatta uygun biçimde ayrılabilmesi için can bilincinin harekete geçmesi ÅŸarttır. KiÅŸiliÄŸin kopmuÅŸ parçaları, içteki çocuk, geçmiÅŸ yaÅŸamlardaki kiÅŸilikler, kayıp enerjiler artık ayrılmakta olan cana tekrar katılmaya çaÄŸrılırlar. Sanrılar sırasında olan da muhtemelen budur: Çocukluk anıları ve geçmiÅŸ yaÅŸam deneyimleri, kayıp kısımların geriye kazanılması amacıyla yeniden yaÅŸanmaktadır. Varlık, olabildiÄŸince bütün ve tam ayrılmaya çalışmaktadır.”

​

Bu atölye çalışmasının ikinci bölümünde, bitmemiÅŸ iÅŸleri bitirmeniz ve kendi yas tutma sürecimizi baÅŸlatmamız için güzel bir tören atmosferi saÄŸlıyoruz. Katılımcılar, kendi danışanlarına bu meselelerle ilgili olarak nasıl yardım edeceklerini öÄŸreniyorlar.

​

Ölüm, sevdiklerimizi kendi ruhsal yolculuklarına çıkmaları için bizden çekip aldığında, üzüntü duyar ve yas tutarız. Bu yokluÄŸun mevcudiyetini hissetme süreci, meydana gelen enerji kaybını iÅŸaret etmektedir. Arada dolanık kalmış enerjiler ve hatta kiÅŸiliÄŸin bazı parçaları, yaÅŸayanlarla birlikte kalabilir ve yine yakınlarda oyalanmakta olan bir canın ve de yaÅŸayanların hastalıkları üstünde rol oynayabilir. Ölen yakınınızla iliÅŸkili bir gönül kırıklığı, bu “enerjiler”in deÄŸiÅŸ tokuÅŸu sırasında sizin tarafınızdan geri alınıp tamir edilmeyi bekliyor olabilir.

 

Regresyon uygulamasının enerji çalışmasına iliÅŸkin pratik uygulamaları öÄŸrendiÄŸimiz bu atölye çalışması, iÅŸte bu konuya odaklanıyor: YaÅŸam ile Ölümün Tangosuna...

​

​

bottom of page